Öz

Amaç

Koryoamniyonit, fetal membranları, amniyotik sıvıyı veya plasentayı içeren intra-amniyotik bir enfeksiyon olup, özellikle preterm erken membran rüptürü (PPROM) ile komplike gebeliklerde olumsuz perinatal sonuçların önemli bir nedenidir. Membran rüptürü sonrası enfeksiyon riski artar ve erken tanı yenidoğan sepsisi, preterm doğum ve maternal morbiditenin önlenmesinde kritik öneme sahiptir. Rutin tanı yöntemlerinin doğruluğu klinik bulgulara ve özgül olmayan belirteçlere dayanması nedeniyle sınırlıdır. Dolaşımdaki immatür granülosit düzeyini yansıtan delta nötrofil indeksi (DNI), enfeksiyon için hızlı bir biyobelirteç olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışma, PPROM olgularında klinik koryoamniyoniti öngörmede DNI’nın tanısal performansını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Yöntem

Mayıs 2020-Temmuz 2023 arasında, üçüncü basamak bir perinatoloji merkezinde 24+0 ile 33+6 hafta arasında PPROM tanısı almış 300 tekil gebelik retrospektif kesitsel olarak incelendi. Hastalar, Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Derneği kriterlerine göre klinik koryoamniyonit varlığına göre sınıflandırıldı. Maternal kan örnekleri başvurudan sonraki ilk bir saat içinde, antenatal kortikosteroid uygulanmadan önce alındı. DNI, hematoloji analizörü tarafından dolaşımdaki immatür granülosit oranı olarak otomatik hesaplandı.

Bulgular

Maternal DNI düzeyleri, koryoamniyonit grubunda kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti (p<0,01). Alıcı çalışma karakteristiği analizinde eğri altında kalan alan 0,627 bulundu (%95 güven aralığı: 0,515-0,739; p=0,026). 0,11 eşik değeri ile duyarlılık %74,2, özgüllük %57,1, pozitif olasılık oranı 1,73 ve negatif olasılık oranı 0,45 olarak hesaplandı. Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde trombosit sayısı, DNI ve uluslararası düzeylendirilmiş oran, klinik koryoamniyonit ile bağımsız olarak ilişkili bulundu.

Sonuç

DNI, PPROM ile komplike gebeliklerde klinik koryoamniyonit ile anlamlı şekilde ilişkili olup intrauterin enfeksiyonun erken tanısında yardımcı bir biyobelirteç olabilir. Bununla birlikte tanısal gücü sınırlıdır ve tek başına kullanılmamalıdır. Klinik ve laboratuvar parametreleriyle birlikte değerlendirilmesi daha uygundur. Bulguların doğrulanması ve DNI’nın perinatal enfeksiyon risk değerlendirmesindeki rolünün netleştirilmesi için daha geniş, prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.